Tarihi dönemlerdeki ihtişamlı düğünlerin büyüsü, günümüzde hala büyük bir ilgiyle karşılanıyor. İki büyüleyici seçenek arasında, Osmanlı Saray düğünleri ve Şato düğünleri özellikle dikkat çekiyor. Bu iki tema, çiftlerin düğünlerini unutulmaz kılmak için ideal seçenekler sunuyor. Bu yazıda, bu büyüleyici konseptlerin cazibesini ve yaygın tercih edilmemelerinin sebeplerini keşfedeceğiz.
Asalet ve İhtişam
Osmanlı saray düğünleri ve Şato düğünleri
Günümüzde evlilik yolunda ki her çiftin hayali rüya gibi bir düğün yapabilmeleri. Çiftlerin bu isteklerini karşılayan birçok konsept mevcut. Tarihi dönemlerde yapılan düğünlerin ihtişamı ise bu çiftler için tercih konusunda ilk sıralarda yerini koruyor.
Tarihi düğünlerde dikkatleri üzerine çeken iki seçenek var, bunlar; Osmanlı Saray düğünleri ve Şato düğünleri. Çiftler tarafından en çok ilgi gören 2 farklı tarz.
Osmanlı Saray düğünleri dünyanın dört bir yanından gelen eşsiz kumaşları, göz alıcı mücevherleri ve dikkat çeken ağır renk organizasyonu ile gözlerimizi büyüler nitelikte, üstelik o dönemde çok popüler olmuş bir çok farklı adet de mevcut.
Bunlardan bir kaçını ele alırsak, Saray düğünlerinde gelin için bir ağaç süslenir, gelin için süslenen bu ağaca nahıl adı verilir gelinin çevresinden oluşan gelin alayı bu ağacı taşır. Düğünden önce misafirler için tatlılar şerbetler ve yemeklerin ana unsuru olan düğün pilavı hazırlanır. Yol kesen çocuklar için de çeşit çeşit şekerler hazırlanırmış. Osmanlı Saray düğünlerinde bizi asıl karşılayan keskin hat, mimari yapı ve kullanılan altın sarısı ve daha pastel tonlarında ki renkler. Saray düğünlerinde kına ve gelinlik renkleri olarak kullanılan renk kırmızıdır çok dikkat çeken, gösterişli, simli veya kendinden desenli kırmızı renkte kumaşlar tercih edilir. Yalnızca renkleri baz alsak bile ihtişamını yansıtan bir konsept gerçekten, gelin ve damat adaylarına hiçbir detayını unutamayacakları bir düğün yaşatacaktır. Saray düğünlerin de aydınlatma olarak meşale kullanılırdı ve bu da atmosferi daha farklı bir havaya sokuyor. Gerek mücevherleri ile gerek renkleri ve kumaşları ile gösteriş ahengini yakalamış olan bu tema bulunduğumuz dönemde hem çok marjinal bir fikir hem de çok dolu bir konsept olacaktır.
Pekâlâ bu kadar güzel ve can alıcı bir konsept ülkemizde neden daha fazla tercih edilmiyor? Bence bu sebeplerden biri günümüz popülerliğinin az olması, çok fazla örneği olmaması. Bir diğeri maddi yetersizlik. Çok ayrıntı gerektiren aynı zamanda kültür temelinde var olan kalite sebebi ile maliyet haliyle yükseliyor bu da tercih edilip edilmemek konusunda büyük bir etken ama ben bu durumların aslını Türkiye’de çok fazla tarihi bina olmasına rağmen kullanım kısıtlaması olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. İmkânlar biraz genişletildiği taktirde maddi imkansızlıklar azalacak ve talep artacaktır.
Diğer bir konseptimiz olarak Şato düğünlerini inceleyelim. Şato düğünlerinde ise daha açık renklerden yakalanan şıklık göz alıcı doğrusu, mekan mimarisi ile de çiftlere bir masaldaymış hissini yaşatıyor. Şato düğünlerinde davetliler için oturma bölgesi özellikle seçilir hemen hemen herkesin oturacağı yerler bellidir, genellikle beyaz gelinlik seçildiği bilinen bu düğünlerde aslında bir dönem yoğunlukla siyah ve mavi gelinlikler tercih edilmiş bu konseptte düğün yapacak olan gelinlerimizin kendi zevkine göre gelinlik seçeneği daha da artacaktır.
Gelinlik kumaşları genelde gümüş ve dantel kumaştan tercih ediliyordu, gelin çiçeği seçiminde ise bir dal mersin ağacı kullanılır. Seçilen elbiseler de genellikle masallarda anlatılan prensesleri andıran kabarık gösterişli ve asil kıyafetler kullanıldığından gelin ve damat adaylarının kendilerini bir masalın içerisinde bulmaları harikulade bir son olacaktır. Gelinin nedimeleri olarak on üç on dört yaşında ki kız çocukları seçilir, bence nedime olarak küçük kız çocuklarının seçilmesi masumiyeti yansıtıyor ve konsepte çok duygusal bir hava katıyor. Şato düğünleri ile ilgili en önemli hususlardan bir tanesi de yemek, içecek ve müzik kısmıdır.
Orkestra özellikle seçilir, toplu ve herkesin uyumlu olduğu gelin ve damadın öncüsü olduğu bir dansa başlanır, tam bu dans esnasında Şato mimarisinin ve ortamında verdiği hava ile birlikte her şeyi unutup kendinizi masallar diyarında hissedebilirsiniz. Yemeklere de özellikle önem verilir; özel içecekler, yemekler getirtilir bunların sebebi de güç ve zenginliği göstermek içindir. Öyle ki düğün pastaları 150 kg civarında ve üç metre uzunluğunda olurdu. Şato düğünleri asaleti ve gösterişli yapısı ile bizleri karşılıyor, tüm bu özellikler birleştiği zaman harikulade bir masalın içerisinde buluyoruz kendimizi. Bu özellikler sayesinde de çiftler için hiçbir zaman unutamayacakları rüya gibi bir düğün ortaya çıkıyor.
Peki Şato düğünlerinin bu kadar çok beğenilmesine ve değer görmesine rağmen az tercih edilme sebebi nedir?
Şato düğünleri genellikle Fransa, İtalya vb. Avrupa ülkelerinde yapılan temadır, bu sebeple yurt dışı ulaşım zorluğu ve maddi zorluklar bizi masalsı düğünümüzden alıkoyabilir, tabii maddi zorluğu bir kenara bırakacak olursak çok fazla talep göreceğinden neredeyse emin olduğum bir konsept olduğunu da belirtmek isterim. Şato düğünlerini günümüz şartlarında maddi ve ulaşım zorluğunun azalması pek mümkün olmayabilir fakat Türkiye tarihi yapılarını hala koruyor ve Osmanlı Saray düğünü temasını kullanmak için bir çok olanak ve kullanım izni çıkması muhtemel, eğer gerçekleştirilebilirse düğün konseptlerinde ki ilk sıraya oturabilir, günümüz modasında yerini sağlamlaştırarak kısa sürede en çok tercih edilen temalardan biri haline gelebileceğini düşünüyorum.
Gelin ve damat için unutulması imkansız hale gelecek kültürel ihtişamları ile insanların akıllarına kazınacak rüya gibi iki konsept. Ayakların yere basmayacağı böyle bir günde hayallerinde ki düğünü gerçekleştirebilirler.
Yazan: Hüsna Kiraz
